Geçen gün aklıma takıldı sahi bu vekil
maaşları ne kadar oldu diye. Araştırdım. Bir vekil meclise yeni girerse 15 bin
lira alıyor. Eğer vekil iki yıl vekillik yapmışsa emekli sayılıyor ve 23 bin
lira alıyor. 23 bin lira vekil maaşı belki de holding yöneticilerinin aldığı
maaş kadar yüksek bir rakam ve tahminimce meclisin büyük bir bölümü bu rakamı
alıyor. 23 bin lirayı yıla vurduğumuzda 276 bin lira ediyor. Eğer bir vekil
dört yıl mecliste kalırsa 1 milyon tl kazanıyor. (Eski parayla 1 trilyon
ediyor.) Kısacası meclise kapağı atanlar zengin oluyor. İşin içine vekillere
verilen haklar girdiğinde, çoğu şeyin bedava olduğunu düşündüğümüz zaman
vekilliğin ticaretten bile iyi getiren bir meslek olduğu ortaya çıkıyor.
Vekil maaşlarını araştırdıktan
sonra aklıma şu sorular geldi. 1 Milyon kazanıp zenginleşen bu vekiller
mecliste ne yapıyor? Bizim için ne yapıyor? Şu ana kadar herhangi vekilin seçim
bölgesinde bir ofis açıp dert dinlediğini sorun çözdüğünü görmedim. Ulaşmak istediğiniz
de ulaşamıyorsunuz. (Tersi olabilir. Bu söylediklerim benim için geçerli.) Belki
işin esas vahim yönü sadece bunlar değil; işin daha vahim yönü mecliste.
Mecliste liderler ne derse meclise gönderdiğimiz adamlar da onu yapıyor. Lider
hangi yasaya el kaldırılacak derse odunlar, pardon vekillerimiz o yasaya el
kaldırıyor. Çoğu vekilin durumu parmak ve el vekilliğinden ibaret, bir tek
konuşma bile yapmıyorlar. Elleri kaldır, elleri indir, tek bildikleri şey bu.
Milyon lira kazanıp zengin olmak için tek gereken şey el kaldırmak. Durum o
kadar vahim ki vekillerin genellikle çıkardıkları yasalardan bile haberleri
yok. Bunun en kanıtı geçtiğimiz yıllarda basına yansıdı. Vekillerimize
özellikle de iktidar partisinin vekillerine 4+4+4 nedir sorduklarında çoğu bu
sistemin ne olduğunu bilmediğini parti istediği için el kaldırdığını söyledi. Vekiller;
sadece eğitim yasaları değil, pek çok yasanın ne olduğu bilinmeden el
kaldırılıyor ve o yasa meclisten geçiyor. Zaten milyon kazanacak vekil için
yasanın veya milletin ne önemi var ki? Sonuçta gelecek paralar önemli. Para ve
mecliste kalmak ön planda olduğu için vekillerin oturdukları koltuklar da
önemli, hatta koltuk vekilin kendisinden kat kat önemli. Paranın ve koltuğun
önemli olduğu bu sistemde liderlerin istediği olması ve vekilliğin el kaldırma
işinden öteye gitmemesi oldukça doğal. Sonuçta sizin oradaki varlığınız parti
yönetiminin tutumuna bağlı. Eğer lider veya parti yönetimi sizi istemezse vay
halinize. Bu dediklerimi şöyle düşünün dört
yılda bir trilyon kazanan vekil hiç vekilliği sona ersin ister mi? Başka meslek
yapmayı düşünür mü? Lideri onu partiden şutlamadıktan sonra partiden ayrılmayı
düşünür mü? Düşünmeyeceği için partisi veya lideri yanlış yapsa da partisine
veya liderine başkaldırmaz, sen neden böyle yapıyorsun demez. Sonuç olarak
paralı bir biat kültürü ortaya çıkar. Sonuç olarak meclis bir ticarethaneye
dönüşür. Para ve mecliste kalmak öncelikli olduğu için meclis ticarethaneye
dönüştüğü için liderler - parti yönetimleri kafalarına buyruk hareket eder ve
memleketin menfaatine olmayan veya dış devletlere hizmet eden pek çok yasa
çıkarılır. (Çıkarıldı 2002-2015.)
Maaşların aşırı yüksek olması siyaseti kendi
içinde paralı bir sisteme oturtur. Paralı siyasette paralı demokrasiye hizmet
eder. İşin içine bol paralı, geniş cepli, uzun elli insanlar devreye girer. Bütün
bunların sonucu olarak seçtiğimiz vekiller meclise milletin menfaatleri için değil
kendi menfaatleri için girer ve orada kendi menfaatleri için hareket eder.
Sistem böyle işlediği sürece dış odaklı güçler bizi kolayca sömürür ve dahası
vekillerimiz millete hizmet etmez. Vekil
maaşları yüksek olduğu sürece Türkiye’de liderler diktası devam edecektir. Vekillerimiz
ne olduğunu bilmediği yasalar için el kaldırmaya devam edecektir. Dış güçler bu
ülkeyi yönetmeye devam edecektir ve asla bir şeyler değişmeyecektir. Atatürk
zamanında vekil maaşlarını öğretmen maaşlarına eşitleyin diye boşa dememiştir.
Platon zamanında siyasetçilerin filozof olmasını ve ahlaklı eğitimli insanlar
olması gerektiğini boşuna söylememiştir. Eğer bu ülkenin kalkınmasını istiyorsak
öncelikle erdemli, ahlaklı insanlara ihtiyacımız vardır. Eğer meclisi erdemli
ahlaklı insanlarla doldurmak istiyorsak önce meclisimizi ticarethane olmaktan
çıkarıp meclisi vatanını seven idealist insanların yeri yapmalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder