Seçimler yaklaşırken sağda solda
ilginç tartışmalara tanık oluyorum. Bir partili diğer partiliye diyor ki “ Bak
partin şunları şunları yaptı. Yolsuzluk yaptı, böyle yaptı.” Diğeri de diyor ki
“Bak sandıkta göreceksin biz kazanacağız.” Bu tip konuşmalardan başka sık
geldiğim başka konuşma tipi de herhangi bir konuda farklı bir şey söylediğinde
karşı tarafın vatan haini ilan edilmesi oluyor. Örneğin her iki tarafta
Atatürkçü olmasına karşın doğruyu söyleyen farklı düşünen insan taraf genelde
bir anda “AKPli veya vatan haini” olup karşımıza çıkıyor. Bu tip sözler için
uzun uzun düşünmemiz gerekiyor belki de. Bence bu tip tartışmalar toplumca
nasıl delirdiğimizin kanıtı olabilir.
Peki,
doğruların olduğu yerde doğruları kabul etmek yerine neden bu insanlar sandıkta
birinci gelmeyle uğraşıyor diye düşünmeden edemiyor insan. Biraz düşününce cahil
insanların doğruların ve adaletin yerine sandığı adalet saymasının en önemli
nedeni kuşkusuz fanatizmdir. Özellikle siyasi fanatizimin sebebi de okumamak,
araştırmamak, düşünmemektir. Fanatizme denince aklıma ilk örnek ortaçağ
Avrupa’sında cadı diye yüzbinlerce masum insanın yakılmasıdır. Yüzbinlerce
masum insan hiç yere körü körüne yakılmıştır. Bu insanları yakmak için “bu
cadıdır” iftirası atmak yetmiştir. Yakılan insanların masumluğu hiç
araştırmamış, hiç düşünülmemiştir. Yine fanatizm denilince aklıma kurtuluş
savaşı geliyor. Ülkenin dört yanı işgal altındayken hilafet yanlıları düşmanla
işbirliği yapmış, çıkarılan uyduruk fetvalarla isyanlar çıkarılmıştır. Ne yazık
ki kurtuluş savaşı halkla değil halka rağmen kazanılmıştır. Yine bu olaylarda
ağır fanatizm ve körü körüne itaat vardır. İhanet edenlerin peşinden gidenler
yine neyin peşinden gittiklerini hiç sorgulamamışlardır. Fanatizme bir başka
örnek de Hitler Almanya’sı verilebilir. Yahudiler yakılırken yine arkasında
milyonlarca destekçisi vardı. O destekçiler yine fanatik olmaları yüzünden
Hitler’e körü körüne itaat etmiş ve insanların katledilmesine göz yummuşlardır.
Cehalet
ve fanatizm bir birinin ikiz kardeşi gibidir. Çünkü fanatizmin içinde
sorgulamadan düşünmeden körü körüne itaat vardır. Fanatizmin olduğu yerde
doğular ve mantık aranmaz. İşte bu sebeplidir ki herhangi partili liderinin
suçunu veya yanlışını kabul etmek istemez. İstemediği için de onun için adalet
olmadığı için de en kolayına gideni yapar ve sandığı hedef gösterir. Eğer sandıkta
milyonlarca kişi aynı lidere oy atarsa o lider aklanmış olacaktır. Çünkü
fanatiklerin taptığı şey doğruluk ve adalet değil, gücün kendisidir. Siyasal
olarak hemen aynı düşünceye sahip ancak farklı partileri tutan kişiler için de
benzer şey söz konusudur. Koyu şekilde tuttuğu partinin herhangi bir yanlışını
görmek istemez. Yanlışlara tahammül yoktur. Doğru nedir düşünmez. Partinin
çıkarları her şeyden üstündür. O sebeple işine gelmediği yerde ya sandığı hedef
gösterir ya da karşı tarafı ötekileştirerek lanetler. Bunlar ne yazık ki ucuz
beyinlerin basit numaralarıdır.
Ne
yazık ki sandık kültürümüz çok acı şekilde ne halde olduğumuzun göstergesidir.
Türkiye’nin seçimleri hep fanatizme göre belirlenir. Türkiye’de halk doğruya ve
adalete önem vermez, fanatizmine ve tuttuğu ideolojiye göre karar verir. Fanatizm ve cahillik bu toplumun en kötü
hastalığıdır. Bunu konuşmalarda tartışmalarda görmek rahatlıkla mümkündür. Eğer ortada doğruluğunu rahatlıkla
kanıtlayabileceğimiz bir şey varsa sandık sonucuna göre konuşmak, suçluların aklanacağını
sanmak anca sürüye uyduğumuzu ve cahilliğimizi kanıtlar. Sandık kültürümüz ve
birbirimizle olan tartışmalarımız aslında yaşadığımız coğrafyadaki devletlerden
farksız olduğumuzu söyler. Geri kalmış diğer devletlerden farklı olmayışımızın sebebi
okumayan, araştırmayan, düşünmeyen cahil ve yobaz toplum oluşumuzdur. Ülkemizdeki
liderler, tarihten getirdiğimiz Tanrı – Kral anlayışıyla tahtlarına kurulmakta
aklını kullanmayanlar da bunlara itaat etmektedir. İçinde bulunduğumuz acı
tablodan tek çıkış yolu herhangi bir düşüncenin arkasından köle gibi gitmek
yerine onu sorgulamaktır. Bol bol araştırıp bol bol düşünen bireyler olmaktır.
Taraf tutmadan ne olursa olsun adaletin yanında olduğumuz zaman bir şeyleri
değiştirmek mümkün olacaktır. Aksi halde kendi düşüncelerimize, kendi
ideolojilerimize boğulup gideceğiz.
Mehmet Öz Yeşildokunuş
.
.
Bu yazımı sevdiyseniz bu yazımı da mutlaka okuyun
odundan vekil olur mu : http://yesildokunus.blogspot.com.tr/2015/06/odundan-vekil-olur-mu.html
odundan vekil olur mu : http://yesildokunus.blogspot.com.tr/2015/06/odundan-vekil-olur-mu.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder